Böbrek Taşı Tedavi Yöntemleri

Böbrek taşlarının tedavisinde en önemli etken taşın boyutu ve bulunduğu yerdir. Genellikle 5 mm altındaki taşlar kendiliğinden düşebilir iken daha büyük taşların düşebilmesi için müdahaleye gerek duyulur.

Taşın kendiliğinden düşebilmesi için hastanın ağrısı ve spazmlarının giderilmesi ve bol sıvı tüketmesi önerilmektedir.

Dökülemeyen veya 2 cm nin altında olan taşlar ise fleksible veya rijit üretrorenoskopi yöntemi ile idrar kanalından girilerek kırılmakta ve taşlar çıkarılabilmektedi.r bu tedavi ile hastalar aynı gün taburcu olup, ertesi gün normal hayatlarına dönebilmektedir.

Daha büyük taşlar da ise idrar kanalından yapılacak olan işlemler komplikasyonlara yol açabileceği, veya geride taş kalabileceği için perkütan nefroliotomi yöntemi kullanılmaktadır. Bu ameliyatta, sırttan tek bir delikte böbreğe girilerek taşlar tamemen kırılarak çıkarılmaktadır. 2 gün içinde hastalar taburcu edilebilmekte ve 4-5 gün içinde de normal hayatlarına dönebilmektedirler.

Böbrek Taşı Nasıl Düşer

Böbrek ve üreter taşlarının önemli bir bölümü bol sıvı alımı ve ağrı kesici tedaviler ile kendiliğinden düşerler. Özellikle 5 mm altındaki taşlarda kendiliğinde düşme olasılığı daha da artar. Kişilerin idrar kanallarının anatomik yapısına göre zaman zaman 1 cm ye yakın taşlar bile düşebilir iken bazen de 3 mm altındaki taşların da takılıp düşemediği olabilir.

Böbrek Taşı Tedavisi

Bol sıvı alımıyla ya da zıplama gibi hareketlerle böbrek taşı düşürme işlemi yapılabilir. Bunların yanı sıra bazı tedavi seçenekleri de vardır. Ameliyatsız böbrek taşı tedavisi yöntemleri de mevcuttur.

ERİTME TEDAVİSİ (KEMOLİZ)

Sadece ürik acit ihtiva eden taşlarda uygulanan bir tedavi şeklidir. İdrarın alkali yapılması ile taşın eritilmesi hedeflenir. İdrar yolları enfeksiyon riskinin artması ve istenilen idrar pH seviyelerine her zaman erişilememesi nedeni ile hasta uyumu çok önemlidir.

ESWL

Taş tedavisinde en sık kullanılan yöntemdir. Vücut dışında üretilen ses dalgalarının taşın üzerine odaklanarak taşa iletilmesi ve taşa gelen titreşimler ile taşın parçalanması esasına dayanır. Kırılan parçalar idrar kanallarından geçerek idrar yolu ile dışarı atılır. Girişimsel bir işlem olmaması, yatış gerektirmeyen ayaktan bir prosedür olması en önemli avantajlarıdır. İşlem genellikle ağrı kesici verilmesinin ardından yapılır. Çok nadir durumlarda anesteziye ihtiyaç duyulur. Böbrek fonksiyonları risk altında olan veya büyük taşlarda ESWL öncesinde böbrekte üretilen idrarın sorunsuz olarak idrar torbasına geçebilmesi ve kırılan taşların kolay dökülebilmesi için bir stent (double J kateter) yerleştirilmesi gerekebilir.

Hastaların en çok tercih ettikleri prosedür olmasına karşın her taş hastasına uygun bir tedavi modeli değildir. Böbrekte 2 cm, üreterde 1 cm.nin üzerindeki taşlarda başarı şansı düşüktür. Yine idrar torbasına yakın bölgelerde başarı şansı düşer.

Yapısı gereği sert olan sistin ve kalsiyumoksalatmonohidrat tipi taşlarda ESWL ile başarı sağlanamayıp taşlar kırılamayabilir. Kırılmayan veya dökülmeyen taşlarda ısrarcı olmamalı ve başka tedavi seçeneklerine geçilmelidir.

Böbrek Taşı Ameliyatı

Ameliyatsız tedavilerin işe yaramadığı ya da çok büyük taşlarda cerrahi tedavi uygulanabilir.

Üreterorenoskopi

Üreterorenoskop denilen fiber optik bir enstrüman ile idrar yollarından girilerek taşa ulaşılması işlemidir. Vücutta herhangi bir kesiye gerek duyulmadan mevcut idrar kanallarından yapılan kapalı bir ameliyattır. Genel anestezi altında yapılır.

İdrar yolları ve idrar torbasından geçilerek üretere girilir ve taşa ulaşılır. Taşın boyutuna ve bulunduğu yere göre basket denilen özel bir alet ile taş tek parça halinde çıkarılabileceği gibi daha büyük taşlar vücut içinde kırılarak parçalara ayrılıp ta çıkarılabilir. Taş temizlendikten sonra, taşın oluşturduğu ödeme göre idrar akımını garanti altına alabilmek için double J kateter (bir ucu böbrekte, diğer ucu idrar torbasında olan içinde idrar geçmesini sağlayan plastik bir boru) yerleştirilebilir.

Günümüzde teknolojinin ilerlemesi ile böbrek içindeki taşlara bile filexible üreteroskopi yöntemiyle müdahale edilebilir. Büyük boyutlardaki taşların vücuda kesi açılmadan alınabilmesi ve ameliyat sonrası iyileşme sürecinin hızlı geçmesi nedeniyle tercih edilen bu yöntemi merkezimizde başarıyla uyguluyoruz. Daha fazla bilgi için flexible üreteroskopi yazımızı okuyabilirsiniz. 

PCNL (Kapalı Böbrek Taşı Ameliyatı)

2 cm nin üzerinde böbrek taşı olan hastalarda uygulanması gereken tedavi şekli PCNL’dir. PCNL genel anestezi altında sırttan yaklaşık 2 cm.lik bir kesiden böbreğe ulaşılarak yapılan bir ameliyat tekniğidir. Cilt ile böbrek arasında bir çalışma kanalı yerleştirilerek taş bu kanaldan kırılarak çıkartılır. Her boyutta ve lokalizasyonda taş için uygun bir tekniktir. Doğru açı ve böbreğe giriş yeri seçilmesi durumunda tüm böbreği kaplayan (geyik boynuzu) taşarda bile tek delikten girilerek tüm taşların temizlenmesi sağlanabilir. Ameliyat sonrasında böbrekten idrar çıkışını garanti altına alabilmek ve kanamayı engellemek için çalışma kanalının olduğu yere bir tüp yerleştirilir. Bu tüp 1 veya 2 gün içinde alınarak hasta taburcu edilir.

Böbrek Taşı Ameliyatı Sonrası

PCNL (perkütan) ve üreterorenoskopi ameliyatları kapalı (endoskopik) oldukları için hastalar ertesi gün normal hayatlarına dönebilirler. Yine ertesi gün işbaşı yapabilseler de birkaç gün istirahat etmeleri önerilebilir. İlk günlerde idrar yollarında yanma, sık idrara çıkma, idrarın başında ve sonunda kanama gibi sorunlar görülebilir. Bu sorunların minimalize edilebilmesi için hastalardan ilk 15-20 günlük süreçte bol sıvı tüketmeleri istenir. Taşa bağlı idrar yolları enfeksiyonu da olabileceği için hastalara antibiyotik tedavisi de önerilir. Üreterorenoskopi sonrasında eğer double J kateter yerleştirildiyse, bu kateterin idrar yollarını tahriş etmesine bağlı sürekli idrar varmış hissi ve idrar yollarının bulunduğu bölgede batma hissi görülebilir. 

Bir kere taş oluşturan bir kişide yeniden taş oluşma riski yüksek olduğu için bol sıvı tüketimi ve belirli aralıklarla doktor kontrolü bir ömür boyu akılda tutulmalıdır.